rokethaber.blogspot.com

31 Ağustos 2013 Cumartesi

Şubat'ta öğremen ataması var mı ?

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, kendisini ziyareteden bir grup öğretmene, Şubat’ta atama müjdesi verdi. Başbakan’dan kadro istediklerini ifade eden Tekin, “Şubat ayında atama olabilir” dedi.
Milli Eğitim eski Bakanı Nimet Çubukçu döneminde kaldırılan Şubat atamaları, atama bekleyen binlerce öğretmentarafından tepki görürken, Şubat atamalarının yenidenbaşlaması da gündemde.
ŞUBAT GÜNDEMDE
“Atanamayan Sosyal Bilgiler Öğretmenleri Platformu” hafta içinde MEB Müsteşarı Yusuf Tekin’i ziyaret etti. ÖğretmenlerMEB’ten 5 bin kontenjan istedi. Bu talebe ”değerlendireceğiz” yanıtı vermekle yetinen Tekin, atamalarda “alan yığılmalarının” dikkate alınacağını söyledi. Öğretmenlerin Şubat atamalarının kaldırılmasından şikayet etmeleri üzerine de Yusuf Tekin’inöğretmenlere, “Başbakan’dan Şubat için kontenjan istedik, Şubat ayında atama için bir süpriz yapabiliriz” dediği bildirildi.Bakanlık 2014 Şubat ayında atama yaparsa 2009 yılında kaldırdığı Şubat atamalarına 5 yılın ardından yeniden dönmüş olacak. Şubat atamaları “Eğitim devam ederken atama yapılması uygun değil” gerekçesiyle Nimet Çubukçu’nun bakanlığı döneminde kaldırılmıştı.
Kaynak:Mynet

YDS pazar günü yapılacak

Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (YDS), 1 Eylül Pazar günü gerçekleştirilecek.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından gerçekleştirilen YDS, Pazar günü yapılacak. Almanca, Arapça, Fransızca, İngilizce ve Rusça testlerinin olacağı sınav saat 9.30'da başlayacak ve 150 dakika sürecek. Adaylar, sınav yer bilgisini gösteren YDS sonbahar dönemi sınava giriş belgelerini, T.C. kimlik numaraları ve aday şifreleriyle ÖSYM'nin ‘https://ais.osym.gov.tr’ internet adresinden edinebilecek.
Belgenin üzerinde adayın sınava gireceği merkez, bina, salon bilgileri ile adayın fotoğrafı bulunacak. Adayların, bu belgelerinin yazıcıdan dökümünü alırken belge üzerinde fotoğraf olmasına özen göstermeleri, belgelerin renkli ya da siyah-beyaz çıktılarını sınav günü yanlarında bulundurmaları gerekiyor. Belgenin ön ve arka yüzünde ÖSYM’nin belirlediği bilgiler dışında herhangi bir yazı, resim, işaret bulunmayacak.
Giriş belgesini yanında bulundurmayan adaylar sınava alınmayacak. Kimlik ve güvenlik kontrolleri ile salona giriş işlemlerinin zamanında yapılabilmesi için adayların, sınavın başlama saatinden en az 1 saat önce sınava girecekleri binanın kapısında olmaları gerekiyor.
Adaylar sınava, giriş belgesinin yanı sıra fotoğraflı ve onaylı özel kimlik belgeleri ile girecek. Nüfus cüzdanı, pasaport, zorunlu askerlik görevini ifa eden er/erbaşlar ile askeri öğrenciler için askeri kimlik belgesi (Bu özel durum, muvazzaf askerler için geçerli değil), Türk vatandaşlığından izinle ayrılanlar ve bunların kanuni mirasçılarına ait pembe/mavi kartlar özel kimlik belgesi olarak kabul edilecek. Bunların dışındaki, sürücü belgesi, meslek kimlik kartları gibi diğer tüm belgeler sınava giriş için geçerli belgeler olarak kabul edilmeyecek. Nüfus cüzdanında soğuk damga basılı olacak, adayın güncel bir fotoğrafı ve T.C. kimlik numarası bulunacak, pasaportun süresi ise geçerli olacak.
Söz konusu belgeleri eksiksiz olarak yanında bulundurmayan aday, mazereti ne olursa olsun sınava alınmayacak; sınava alınsa bile sınavı geçersiz sayılacak.
Sınav binalarında hiçbir eşya emanete alınmayacağından, adayların sınav binalarına bu belgeler dışında herhangi bir eşya getirmemeleri gerekiyor.  Sınavın yapıldığı her bir salona en az bir duvar saati, adayların sınavda kullanacakları gereçler (kalem, silgi, kalemtıraş) ile şeker ve peçete ÖSYM tarafından sağlanacak. Adaylar sınava şeffaf pet şişe içinde su getirebilecek.

Yeni ehliyetiniz nasıl olacak

AB standardındaki yeni ehliyetler çip yerine karekodlu yapıldı. Sahteciliği önlemek için ise 8 ayrı özel güvenlik tekniği kullanıldı
AB standartlarına uygun hale getirilen sürücü belgelerinin tasarımı belli oldu. Yeni ehliyetler pembe ağırlıklı, turkuvaz ve bej rengi dolgulu, çip değil karekodlu olacak. Karekodun içinde sürücünün parmak izi, kimlik numarası ve kan grubu gibi bilgiler bulunacak. Yeni kartlarda sahteciliği önlemek için de 8 ayrı teknolojik özellik kullanıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), sürücü belgelerini AB kriterlerine uygun hale getirmek üzere başlattığı çalışmada sona yaklaştı. Bu kapsamda yeni sürücü belgelerinin tasarımı tamamlandı. Sürücü belgeleri Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde olduğu gibi ağırlıklı pembe renkten oluşacak. Yeni sürücü belgelerinin ayrıca PVC'den değil tanesi 3 dolara mal olan 24 milyon adet polikarbon karttan yapılmasına karar verildi. Böylece kartlar daha dayanıklı ve nem kapma oranı düşük olacak. Ehliyetlerde değişken lazer görüntüler, renk geçişli ve ultraviole floresan mürekkep, renk değiştiren baskı, arka planda dijital su izi, kızıl ötesi ya da fosforlu boya, kabartma harf, sembol ve şekiller kullanıldı. EGM yeni sürücü belgelerini programda sorun çıkmazsa 2014 Nisan ayından itibaren dağıtmaya başlayacak. Sürücü belgelerinin ön yüzünde dikkat çekici şekilde ay yıldız bulunacak. Ehliyetin yine ön yüzünde yalnızca ultraviole (Mavi Renk) ışık ile görülebilecek 'TR ve Ayyıldız' basılacak. Ay yıldızın sol yanında ise ehliyetin yüksek güvenlikli olduğunu gösteren su izini andıran parmak izi siluetli 'sürücü belgesi' yazısı yer alacak. Ön kısımda lazer yazıyla sürücünün ad-soyaddoğum tarihi-TC. kimlik numarası, ehliyetin alındığı tarihe yer verilecek. 

FOTOĞRAF KÜÇÜK 

Sürücü belgesi sahibinin fotoğrafı belgenin ön yüzünde bulunan yıldızın altında yer alacak. Eskisine göre daha küçük olacak fotoğraf, karta lazer baskı ile işlenecek ve üzerinde oynamaya veya kopyalamaya karşı özel hologram yer alacak. Kartın ön yüzünde yer alacak resmi makamlarca verildiğini belirten hologramın hemen yanında ise araç sahibinin hangi araçları kullanabileceğini gösteren sürücü sınıfları bulunacak. Kartın arka kısmında ise sürücünün kişisel özelliklerinin yer aldığı çip değil karekod yer alacak. Karekodun içinde sürücünün parmak izi, kimlik numarası, kan grubu gibi bilgileri bulunacak. Ayrıca arka kasımda kişinin kan grubu, hangi tür ehliyetleri kullanabileceğine dair sınıflarda işaret bulunacak. Yeni ehliyetler basıldıktan sonra beş yıl içinde ehliyetlerin değişmesi gerekecek. 

30 Ağustos 2013 Cuma

Bilim adamları laboratuvar ortamında beyin üretmeyi başardı











Bilim adamları, laboratuvar ortamında sağladıkları özel koşullar altında, insan kök hücrelerinden fasulye tanesi büyüklüğünde beyin dokusu geliştirmeyi başardı.

Dokular, beynin spesifik bölgelerinden olan beyin zarı (serebral korteks) ve retinaya dönüştü.

MİNİ BEYİNLER

Mini-beyinler, mikrosefali; beynin anormal derecede küçük olmasına neden olan rahatsızlığı modellemek için kullanılıyordu. Normal insan beyni gibi bilinçlilik veya duyu fonksiyonları sunmasa da, mini-beyinler, gelişmekte olan insan beyni üzerinde çalışma yapmak için önemli bir fırsat sunuyor.

Araştırmada yer alan Viyana'da bulunan AvusturyaMoleküler Biyoteknoloji Bilimleri Akademisi'nden Jüergen Knoblich, mini beyinleri hayvanlar üzerinde denemenin mümkün olmadığına değinerek "Farebeyni, insan beyni için iyi bir model sistemi sunmuyor... Geliştiridiğimiz sistem, insan beyninin gelişim sürecindeki spesifik özellikleri incelememizi sağlayacak" dedi.

Knoblich, düzenlediği basın toplantısında, 'bilim insanları geçmişte laboratuvar ortamında sinir dokusu geliştirmeyi başardığını ancak beynin kortesk ve diğer bölgelerini içeren bir dokunun ilk kez elde edildiğini' belirtti.

KÖK HÜCRE MUCİZESİ

Knoblich ve meslektaşları, mini-beyinleri geliştirmek için, her ikisi de her türlü dokunun geliştirilmesi için kullanılan insan embriyonik kök veya endüklenmiş pluripotent kök hücrelerini alarak, sinir sistemine dönüşen 'nöroektoderm'dokusu halini almasını sağlacak özel bir ortama koydu.

Dokunun büyümesini desteklemek için, jel damlacıkları halindeki dokular eklenmeye devam etti. Ardından, damlacıklar bir dönen biyoreaktöre konuldu. Böylece, dokunun besin emme kabiliyeti artırıldı.

Yaklaşık 15-20 gün sonra, doku, 'serebral organoid' adı verilen ve tıpkı insan beyni gibi serebrospinal sıvı içeren serebral ventrikül (beyin karıncığı) halini aldı. 20-30 günlük sürenin ardından ise organoid'lerin bazıları, beynin serebral korteks ve gözün ışığı algılayan kısmı retina gibi belli bölümlerini meydana getirdi.

NBCNews sitesinin haberine göre, mini-beyinler 2-3 milimetre çapında büyüme gösterdi. Elde edilen mini-beyinler, 10 ay boyunca laboratuvarda tutulduklarıdeney kaplarında hayatta kalmayı da başardı. Dolaşım sistemlerinin fazla gelişmemesi, oksijen ve besin dağıtımını iyi yapamaması, mini-beyinlerin boyutlarının sınırlı kalmasına neden oldu. Sonuç olarak, insan beynindeki gibi çoklu tabakalar ortaya çıkmadı.

BEYİN RAHATSIZLIKLARINI ANLAMAYA YARAYACAK

İnsan beyninin nasıl geliştiğine ait model oluşturan organoid'ler, beyin rahatsızlıklarının anlaşılması ve tedavisinde bilim dünyasına büyük bir fayda sağlayabilir.

Knoblich ve meslektaşları, bir mikrosefali hastasının derisinden aldıkları hücreleri kök hücreler olarak programlayarak, organoid geliştirdi ve bu rahatsızlığı incelemeye başladı.

Araştırmacılar, mikrosefali beyinlerin daha küçük kalmasına rağmen, çok daha fazla sinir hücresi ürettiğini fark etti. Buradan, beynin yeterli büyümeye ulaşmadan çok fazla sinir hücresi geliştirdiği anlaşıldı.

Mini-beyin araştırmasında yer almayan ABD'nin Pennsylvania Ünivesitesi'nden biyolog Gong Chen, 'çok büyük bir başarı' olduğunu belirttiği çalışmanın, 'insan sinir hücreleri kullanılarak birçok alanda yeni kapılar aralayacağını' söyledi.

Knoblich, mini-beyinlerin yeni tedavilerin geliştirilmesi ve beyin rahatsızlıklarını araştırmada kullanılabileceğini belirterek, "Şizofren ve otizm gibi daha sık rastlanan rahatsızlıklar hakkında bilgi edebiliriz" dedi. Knoblich, mini-beyinlerin geliştirilmesi alanında henüz ilk aşamalarda olduklarını ve bu becerinin zamanla artacağını not düştü.

Beyinler arası düşünce transferi gerçekleştirildi

ABD'de iki bilim insanı düşünce gücüyle beyinlerarası düşünce kontrolü sağladı. Felç gibi hastalıklara tedavi umudu doğuran sıradışı çalışmaya "insan interneti" benzetmesi yapıldı
Bilim kurgu filmlerinin temalarından beyin gücüyle düşünce kontrolü yıllarca bilim insanlarının ilgisini çekmiş hatta iki fare ile bir insan ve bir fare arasında beyin iletişimin sağlandığı çalışmalar yapılmıştı. Ancak ABD'deki Washington Üniversitesi ilk kez iki insan arasında bu iletişimi sağladı. Kampusta gerçekleşen deneyde elektroensefalografi (beyin dalgalarını elektrik akımına çeviren cihaz) kaskını başına takan profesör Rajesh Rao'nun transkarnial manyetik stimülasyon yöntemiyle psikoloji bölümü araştırma görevlisi Andrea Stocco'nun bir video oyununu oynamak için kendi istemi dışında eliyle klavyedeki tuşa basmasını sağladı. Beynin el hareketlerini kontrol eden bölgenin bir başka insandan gelen beyin sinyaliyle uyarılarak kontrol edilmesini sağlayan bu çalışma felç tedavisinde umut olabilecek. Başlangıçta telepatik bir güç kullanımını andıran yöntem için iki bilim insanı "Hayır. Hiç kimse isteği olmadan başkasının davranışlarını kontrol etmeyecek. Bu insanların interneti" diyor. Konuyla ilgili SABAH'a konuşan Prof. Dr. Nevzat Tarhan "Bu bir devrim. Felçlilerde beynin bilgisayar ara yüzü geliştirilecek. Kol hareket ettirilmesi için dalga gönderildiğinde; o düşünmese bile 'kolunu oynat' komutu gidecek ve kol kasları çalıştırılacak. Beyinle fiziksel egzersiz yaptırılacak. Depresyonun tedavisiyle ilgili de 10 yıl içinde beyne mutluluk verilerek ilaçsız tedavi uygulanacak" dedi. 

28 Ağustos 2013 Çarşamba

Oscarlı yönetmen Alfonso Cuaron'un son filmi 'Gravity' Venedik Film Festivali'nin açılışını yapacak.



Oscarlı yönetmen Alfonso Cuaron'un son filmi 'Gravity' Venedik Film Festivali'nin açılışını yapacak.

Cuaron, daha önce 'Pan'ın Labirenti' ve 'Harry Potter ve Azbakan Tutsağı' filmlerinin yönetmenliğini de yapmıştı.

Gravity'de, George Clooney ve Sandra Bullock astronot rolünde olacak.

Türkiye savaş hali ilan etmek üzere

Haaretz gazetesi, “Türkiye de Suriye’nin diğer bir hedefi olabilir, özellikle sınıra yakın mülteci kampları” dediği haberinde Türkiye’nin Suriye ile “savaş hali” ilan etmek üzere olduğunu, Türk ordusunun da “saldırıya hazırlandığını” iddia etti.

Suriye rejimine karşı ABD’nin öncülüğünde bir askeri müdahale durumunda misillemenin olup olmayacağı tartışılırken İsrailli basın, Ürdün ve Türkiye’nin hedef olabileceğini öne sürüyor. Haaretz gazetesi, Türkiye’nin Suriye ile “savaş hali” ilan etmek üzere olduğu, Türk ordusunun da “saldırıya hazırlandığı” iddiasında bulundu.
 
 
Haaretz gazetesi, “Dünya Suriye’ye saldırıyı destekliyor ama bir bataklığı hazmedemeyebilir” başlığı ile yayınladığı haber analizinde bir müdahale durumunda Esad’ın, müdahaleye katılmalarına bahane vermemek için başta İsrail olmak üzere, komşulara füze fırlatarak yanıt vermeyeceğinin inanıldığını kaydetti.
 
Buna karşın Suriyeli sözcülerin, rejim karşıtı askeri faaliyetlerin bir merkezi olarak gördükleri Ürdün’e saldırma tehdidinin gerçekleşebileceği uyarısında bulunan gazete, şu savları da dile getirdi: “Türkiye de Suriye’nin diğer bir hedefi olabilir özellikle sınıra yakın mülteci kampları. Suriye ile bir savaş hali ilan etmek üzere olan Türkiye’nin, bir saldırıya hazırlanan güçlü bir ordusu var. Suriye’nin Türkiye’ye bir saldırısına ilişkin değerlendirmelerin, İsrail’e bir saldırı konusundaki değerlendirmeleri aynı yönde oldukları için mevcut inanç, Türkiye’nin muhaberenin bir parçası olmayacağıdır"
 
İSRAİL'DEN MİSİLLEME ÖNLEMİ
 
Suriye'ye askeri müdahale durumunda Esad rejiminin misilleme olarak saldırmasından korkan İsrail yönetimi, tüm füze savunma sistemlerini harekete geçirdi.
 
İsrail Radyosu'nun haberinde hangi sistemlerin nerelere konuşlandırılacağı belirtilmedi. İsrail'in elinde kısa menzilli roketler için 'Demir Kubbe' sistemi, orta menzilliler için Patriot ve uzun menziller için Arrow II füzeleri bulunuyor.
 
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün yaptığı açıklamada Suriye krizinin dışında kalmak istediklerini fakat herhangi bir saldırıya da güçlü şekilde karşılık vereceklerini söylemişti.
 
Milliyet

27 Ağustos 2013 Salı

Caretta Carettalar insanlara saldırdı


Mersin'in Silifke ilçesinde  türü deniz kaplumbağaların saldırısına uğrayan 9 kişi yaralandı.
Mersin'in Silifke ilçesinde  türü deniz kaplumbağaların saldırısına uğrayan 9 kişi yaralandı.

Narlıkuyu Beldesinde denize girdiği sırada kaplumbağanın saldırısına uğrayan Hatice Ünver, "Denizde yüzerken birden bizi bir cismin yakaladığını ve suyun altına doğru çekmeye çalıştığını hissetim. Daha sonra ayak tırnakları ve ısırmasıyla tabi ki suda büyük bir tehlike yaşadık. Hemen denizden çıkmaya çalıştık fakat ayaklarımızdan, kalçamızdan ve vücudumuzun değişik bölgelerinden ısırdılar. Bu koyda 4 tane daha gördük ve toplam 9 kişiyi yaraladı. Kaplumbağa önce suyun altına çekmeye çalışıyor daha sonra çırpınınca ısırıyor. Bizleri kurtarmaya çalışırken birçok insanda yaralandı. Yaklaşık 40-50 kilo civarında bir kaplumbağaydı' dedi.

Saldırgan deniz kaplumbağasının bulunduğu bölgede artık denize girmekten korktuklarını söyleyen 53 yaşındaki Cumali Bayraktar, 'İnsanlara zarar veren burada 4 tane daha türü bulunan bu kaplumbağalara yetkililerin bir çözüm bulmasını istiyoruz. Burada saldırıya uğrayan birçok insan tatilini ve burayı terk etti. 5 günde toplam 9 kişiyi yaralayan kaplumbağaları ilgili yetkililere bildirdik fakat bir çözüm bulamadık. Şuan 1 tanesi sahile geldi ve bizde bunu yakaladık. Koy da şuan 3 tane daha yüzüyor ve insanlara saldırıyor' diye konuştu.

Caretta Caretta türü deniz kaplumbağası tarafından ısırılan tatilci Rabia Karer ve Fatma Ateş'i de denize girmekten korktuklarını belirterek, 'Nasıl olduğunu anlayamadan kaplumbağanın denizde bize yaklaştığını gördük. Zararsız diye bildiğimiz kaplumbağa birden ayaklarımıza atlayıp bize saldırmaya başladı. Ayak parmağımızdan ve bacağımızdan yaralandık' şeklinde konuştular.

25 Ağustos 2013 Pazar

Suriye için Kosova formülü

ABD, Rusya ve Çin'in BM'deki vetosunu aşmak için 1999'da yaptığı gibi Güvenlik Konseyi'ni by-pass ederek Esad'a müdahale edecek. Başkan Obama, kurmaylarıyla operasyonun detaylarını görüştü

BM HEYETİNE İNCELEME İZNİ
BM heyetenin kimyasal silah saldırısı olan bölgede araştırma yapmasına Şam yönetiminden izin çıktı. Suriye Dışişleri Bakanı Muallim ile BM Silahsızlanma İşleri Yüksek Temsilcisi Angela Kane arasındaki görüşmede, BM'nin bölgeye gitmesikonusunda mutabakata varıldı. Heyet bugünden itibaren incelemelere başlayacak. Bu arada Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü, sinir gazına maruz kaldığı belirtisi gösteren 3 bin 600 hastanın tedavi altında olduğunu açıkladı. Örgüt, tedavi altındakilerden 355'nin kurtarılamadığını bildirdi. 

KERRY ŞAM'LA GÖRÜŞTÜ 


ABD Dışişleri Bakanı Jonh Kerry de Suriyeli mevkidaşı Muallim'le yaptığı görüşmede hükümetin BM uzmanlarına izin vermesi gerektiğini söyledi. Reuters, Kerry'nin, "Şam'ın iddia ettiği gibi Suriye'nin gerçekten de gizleyecek bir şeyi olmadığını açıklığa kavuşturmak için saldırının yaşandığı yere erişimi sağlaması gerekiyor" sözlerine yer verdi. İngiltere Dışişleri Bakanı William Huge ise "Kanıtların şimdiye kadar yok edilmiş olabileceğini" söyledi. 

'ULUSLARARASI TOPLUM GÜÇLÜ YANIT VERMELİ'
Fransa Dışişleri Bakanı Lauren Fabius "Uluslararası toplum Suriye'de yaşananlar için güçlü bir yanıt vermeli"'dedi. İsrail'de bulunan Fabius, "Uluslararası toplum yanıt vermezse insanlar kimin güvenilir olduğunu merak eder"diye konuştu. Fabius, La Figaro'ya verdiği demeçte ise "Esad sadece insan hayatıyla değil, uluslararası hukuk ile de alay ediyor" ifadesini kullandı. 

22 Ağustos 2013 Perşembe

42bin öğretmen 9 eylül’de atanacak

MEB “Yeni öğretmen atamaları özür gurubundan sonra” MEB Müsteşarı, Doç. Dr. Yusuf Tekin öğretmen atamalarının özür gurubundan sonra olacağını açıkladı.
İŞTE ÖNEMLİ BAŞLIKLAR:
TEKİN 42  BİN ÖĞRETMEN ATAMASI YAPACAĞIZ
MÜSTEŞAR TEKİN 42 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI YAPILACAĞINI AÇIKLADI
EYLÜLÜL İLK HAFTASI KONTENJANLAR AÇIKLANACAK
9 EYLÜL 2013 TE ATAMALAR YAPILACAK VE 42 BİN YENİ ÖĞRETMEN GÖREVE BAŞLAYACAK
ÖZELLİKLE 8 VE 12. SINIFLAR LİSE BRANŞLARININ KONTENJANLARINI ARTTIRACAKLARINI SÖYLEDİ
Şu ana kadar 40 bin üstü alacaz büyük ihtimalle 42 bin olacak
-8. ve 12. sınıflar bizim için önemli onlara biraz daha fazla önem vereceğiz
-adaletli bir dağılım yapmaya çalışacağız
-herhangi bir alandan şu kadar alacağız diye bir şey demedik
-160 bine yakın açığımız var 4 te 1ini alacağız
ayrıca sunucu da sosyal 5 bin, sınıf 8 bin, edebiyat 5 bin ve mat. 3 bin istiyordedi. bunu gibi diğer branşlarda yazmış dedi, toplam 58 bin yapıyor aslında diye iletti
- müsteşar da çok çok alan var ve parametrelerimiz çok ona göre özür grubundan hemen sonra kontenjanları açıklayıp eylül ilk hafta tercihleri alıp 9 eylül atamayı yapmış oluruz dedi.

21 Ağustos 2013 Çarşamba

ABD’den 'kimyasal katliam'a kınama

Suriye'de iki yılı aşkın bir süredir yaşananlara yeterli tepkiyi vermekte başarısız olan dünya devletleri, yapılan son katliamın büyüklüğü karşısında seslerini yükseltmeye başladı. 
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Suriye gündemiyle acil toplandı. Kimyasal silah kullanılmasını şiddetle kınayan Amerika Birleşik Devletleri, Birleşmiş Milletler'den iddiaların araştırılmasını istedi. 
BM GÜVENLİK KONSEYİ TOPLANDI
Dünya yüzlerce insanın Esed rejimi tarafından kimyasal silahlarla öldürülmesinin şokunu yaşıyor.Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Suriye'de kimyasal silah kullanılması sebebiyle acil toplandı. Görüşmede kimyasal silah iddiaları masaya yatırılıyor.
RUSYA'DAN "PROVOKASYON" İDDİASI
Toplantıdan çıkacak kararda Rusya'nın tavrı belirleyici olacak. Ancak Rusya konuya ilişkin yaptığı ilk açıklamada yine Esed rejimini savunacağı izlenimini verdi. Rusya Dışişleri Bakanlığı, görüntülerin Esed rejimini hedef alan bir provokasyon olabileceğini öne sürerek, kimyasal silah kullanıldığına ilişkin iddiaların adil ve profesyonel bir ekip tarafından araştırılmasını istedi. 
ABD: "ENDİŞELİYİZ"
Amerika Birleşik Devletleri ise kimyasal silah kullanılmasından büyük endişeye kapıldıklarını belirtti ve Birleşmiş Milletler'in iddiaları incelenmesini istedi. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada "ABD, kimyasal silah kullanımını şiddetle kınamaktadır" denildi. 
Esed yönetimine de seslenen Washington, Suriye idaresinin gizleyeceği bir şeyler yoksa Birleşmiş Milletler ekibinin çalışmalarını engellememesi ve gerekli kolaylıkları sağlanmasını istedi. 
İNGİLTERE VE FRANSA: "ACİLEN İNCELENMELİ"
Fransa ve İngiltere de, Suriye'de bulunan Birleşmiş Milletler gözlemcilerine katliamın yaşandığı bölgede acilen inceleme yapma izni verilmesi çağrısında bulundu.
Katliama bir tepki de Arap Birliği'nden geldi. Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil el-Arabi, katliamı kınadı, Birleşmiş Milletler gözlemcilerinin bölgede inceleme yapmasını istedi.

Sivil anayasada 'kırmızı çizgi' mesaisi

Siyasi Partiler, Meclis'te yeni anayasada bir kez daha ''kırmızı çizgi'' olarak nitelendirdikleri maddeleri masaya yatırdı. İlk günkü görüşmelerde Anayasanın değiştirilemez maddeleri müzakere edildi, henüz uzlaşı sağlanamadı.
Bugüne kadar 59 madde üzerinde uzlaşı sağlayan komisyon, partilerin kırmızı çizgi olarak nitelendirdiği maddeleri ele almaya başladı. Söz konusu maddeler bir kez daha masaya yatırıldı. İlk günkü görüşmelerde Anayasanın ilk 3 maddesi ve bu maddelerin değiştirilmemesini öngören 4'üncü madde, müzakere edildi.
MHP ve CHP ilk 3 maddenin değiştirilmemesi gerektiğini savunurken, AK Parti ve BDP söz konusu maddelere değiştirilmesini önerdi.
AK PARTİ'Lİ ŞENTOP: "PEŞİNEN 'DOKUNMAYIN' DERSENİZ O ZAMAN NASIL MÜZAKERE YAPACAĞIZ"
"Kırmızı çizgi" müzakereleriyle ilgili konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, "Bence çok önemli bir husus değil, zaten üzerinde anlaşmamız zor olan maddelerdi. CHP VE MHP kırmızı çizgi olarak bu maddeleri deklare etti. Siz peşinen bu maddelere 'dokunmayın' derseniz o zaman nasıl müzakere edip anlaşacağız. Biz yeni anayasa yapıyoruz. Bu maddelerin belli maddelerine dokunamıyorsak o zaman yeni anayasadan söz edemeyiz" şeklinde konuştu.
CHP VE MHP'DEN "KIRMIZI ÇİZGİ" VURGUSU
MHP'li Milletvekili Faruk Bal, "Bu genel görüşmelerde düşüncelerin birbirinden bir hayli uzak olduğu anlaşılıyor. Yeni anayasada da bu ilk 3 maddenin değiştirilmemesi gerektiğini ifade ettik" derken CHP'den Atilla Kart, "Başkentimiz, milli marşımız, bayrağımız bunların hepsi bizim için moral değerlerdir. Biz bunların değiştirilebilirliği üzerinden bir tartışmaya girmiyoruz" ifadesini kullandı.
BDP'DEN ANADİLE GÜVENCE TALEBİ
BDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Daniş ise "Devletin resmi dilinin Türkçe olduğunu, ama diğer dillerin de kesinlikle bu anayasanın koruması altında olduğunu ve anadilinin kullanma hakkının ilk 4 maddede düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu. 
Anayasa Yazım Komisyonu söz konusu maddeleri müzakere ettikten sonra anadilde eğitim ve vatandaşlık tanımı konularını da görüşecek.

20 Ağustos 2013 Salı

Ülke genelinde internet kesintisi!

Akşam saatlerinde Türkiye’nin birçok yerinde internet bağlantısı sorunu yaşandı. Kullanıcılar internete bağlanamadı. Sosyal medyada internet kesintisiyle ilgili çok sayıda mesaj paylaşıldı.
Akşam saatlerinde Türkiye’de yaşanan internet kesintisi nedeniyle kullanıcılar yurt içi ve yurt dışından Türk internet sitelerine ulaşmakta zorluk yaşadılar.

İnternet bağlantısı yapamayan kullanıcılar internet şirketlerinin çağrı merkezlerini adeta kilitlediler.

Türk Telekom’un internet servis sağlayıcıları (ISP) ile yaşadığı bağlantı sorunlarından dolayı yaşanan kesinti bazı bölgelerde halen devam ediyor.

Türkiye’nin büyük bölümünü etkileyen internet kesintisi sosyal medyada da büyük yankı yarattı.

İnternete giremeyen vatandaşlar tekrar bağlantı sağladıktan sonra özellikle twitter’da kesintiyle ilgili çok sayıda mesaj paylaştı.

Bir ülkeyle daha vize kalktı!

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Slovakya’ya vize muafiyeti kararını onayladığını açıkladı.

İşte Gül'ün Çankaya Köşkü’nde yaptığı konuşmadan satırbaşları:
 
Mısır’ın acısını hepimizin hissetmesi gerekir. Gerçekten tahammül edilemez bir acı yaşanmaktadır. Bir daha bu olmasın diye neler yapılır? Herkesin bunu düşünmesi gerekir. Mısır uzun bir dönemden sonra demokrasiyi tanımıştır. Böyle bir ülkeyi uzun süre demokrasi dışı tutamazsınız.  Tekrar seçimlere girilecek ortamı kısa süre içinde sağlamak lazım. Bu ölüm olayları yaşanmadan önce de bu kalabalıklar da sokaklardayken de kontrol elden çıkar ve acılar yaşanır diye bu çağrıları hep yaptım maalesef.  Bu acılara dayanılması da zordur gördüğümüz fotoğraflar, takip ettiğimiz olaylar kabul edilebilir şeyler değildir. Bu kadar dünyaya açık olan ülkede bunların yaşanması acı vermektedir.
 
Dün Bakanlar Kurulu’nda Slovakya’ya vize muafiyeti kararı alındı. Bu karar biraz önce bana geldi. Ben de onayladım. Slovak vatandaşları Türkiye’de vize muafiyetine tabi olacaklardır artık. Umarım Slovakya da her türlü kolaylaştırıcı adımı atacaktır. Slovak cumhurbaşkanı: Türk hükümetinin almış olduğu bir karar Cumhurbaşkanı tarafından yüzünde büyük bir tebessümle imzalandı. Vizenin kaldırılmasıyla ilgili bir anlaşma var. Siz bu konuda yükümlülüklerinizi yerine getirdiğiniz için biz de getireceğiz

Tüm uyarılara rağmen gidiyor!

CHP, Dışişleri Bakanlığı'nın güvenlik uyarısına rağmen Irak'a gidiyor. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, geziyi iptal etmeme kararı aldı, ancak ırak'a gidecek heyetin sayısı azaltıldı.

Dışişleri Bakanlığı CHP'ye Müsteşar Yardımcısı Ömer Önhon'un imzasıyla mektup gönderdi. Mektupta, daha önce Önhon'un Genel Başkan Yardımcısı Loğoğlu'nu telefonla aramaları da hatırlatıldı. Son dönemdeki bombalı saldırılara dikkat çekildi.
SAYI AZALTILDI

Mektupta, "Büyükelçiliğimizin belli bir kapasitesinin bulunduğunun, kalabalık bir heyet için tahsis edebileceği imkanlara sahip olmadığının tekrar hatırlatılmasında yarar görülmüştür" ifaleri kullanıldı. Bu uyarılar üzerine, CHP yönetimi gidecek heyeti daraltma kararı aldı.
CHP yönetimi, ziyareti izleyecek gazeteci sayısını asgariye indirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu Bakanlık'tan gelen uyarı mektubuyla ilgili yazılı açıklama yaptı.
"Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, ciddi güvenlik riski uyarılarına rağmen geziyi iptal etmeyecek ve Irak'a gidecek, ancak heyette yer alacak konuklarımızı riske etmemek için, başta gazeteciler olmak üzere, bizimle Irak'a gidecek olanların sayısında büyük bir azaltma yapmak durumunda kaldık" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu 20-24 ağustos tarihleri arasında Bağdat, Kerkük ve Necef'i ziyaret edecek.

19 Ağustos 2013 Pazartesi

CIA, darbeyi kabul etti!


Amerikan Ulusal Güvenlik Arşivi, İran Başbakanı Muhammed Musaddık'ın bir askeri darbeyle devrilmesinin 60. yıl dönümünde Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı ()'in söz konusu darbede sorumluluğunu kanıtlayan belgeleri yayınladı.
Musaddık'ı deviren 1953 darbesinde İngiltere'nin ve ABD'nin sorumluluğu yaygın bir kanaat olarak biliniyor ancak konu yine de tartışmalı olmanın ötesine geçemiyordu. 

Ortaya çıkan yeni belgeler 1953 İran darbesinin başından sonuna kadar planlı bir darbesi olduğunu kanıtladı. Musaddık, göreve gelmesinin ardından İran petrollerini millileştirmişti. 

16 Ağustos 2013 Cuma

Artık pasaportlar polisten alınmayacak EMNİYET Genel Müdürlüğü yeni düzenlemeyle Pasaport Daire Başkanlığı'nı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri'ne devredecek.

Araba alım satış işlemleri de sadece noterler üzerinden gerçekleştirilecek. Emniyet tarafından düzenlenen silah ruhsatlarının da polis kanalıyla verilmesi uygulamasına son verilecek. Ruhsatların İçişleri Bakanlığı'ndan alınması öngörülüyor. Tüm bu düzenlemeler Meclis'in açılmasıyla birlikte çıkartılacak yasal düzenlemelerle hayata geçecek.
 
PASAPORT VE RUHSATTA GÜVENLİK ENDİŞESİ
 
Mevcut durumda, pasaport alacak kişi emniyete başvuruyor. Emniyet, pasaport başvurusu yapan kişinin elinde bulunan suç arşivini (Tahdit ve sınır kapıları, yurt dışında aranır pozisyonda bulunan kişilerin arşivi) tarayarak herhangi bir olumsuz durumu olup olmadığına bakıyor. Detaylı bir incelemenin ardından başvuru yapan kişi 'temiz' çıkmışsa pasaport veriliyor. Emniyet özellikle pasaport ve silah ruhsatı işlemlerinin kendilerinde kalmasından yana tavır koyarken, güvenlik ve istihbarat faaliyetlerinde iki işlemin polise avantaj sağladığı tezini ileri sürüyor. Düzenleme ile birlikte pasaportta çalışan 4 bine yakın memurun emniyet teşkilatı içerisinde başka birimlere kaydırılması planlanıyor.
 
SORU İŞARETLERİ
 
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen pasaport işlemlerinin Nüfus Müdürlüğü'nün kontrolüne bırakılması için yürütülen çalışma soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Düzenlemenin güvenlik zafiyeti oluşturacağı belirtilirken sahte kimlikler ile 'aranır' durumda bulunan bir çok kişinin pasaport alabileceği işaret ediliyor. Yeni düzenlemeye yönelik çalışmalar bizzat Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülüyor. Emniyet kaynakları, pasaport işlemlerinde güvenliğin üst düzeyde tutulması gereken bir işlem olduğunu savunuyor. Bilgi ve belge alınmasının kolay olduğu Nüfus İl Müdürlüklerine, pasaport işleminin bırakılmasının tehlikeli sonuçları olabileceği ifade ediliyor.
 
GÜVENLİK ENDİŞESİ
 
Emniyet kaynakları, yapılması planlanan değişiklikte özellikle güvenlik noktasına dikkat çekiyor. Bazı bölgelerde düzenlemenin zararlı sonuçlarıyla karşılaşılabileceği kaygısı dile getiriliyor. Teröristlerin baskı, tehdit ve şantajlar ile illegal yollarla pasaport sahibi olabileceği belirtiliyor. Sahte kimlikler ile pasaport sahibi olacak teröristlerin sınır noktalarından çok rahat gelip-geçebileceği belirtilirken terörist tespitinin yapılmasının zor olacağı ileri sürülüyor.

Kaynak:siyahgazete

15 Ağustos 2013 Perşembe

100 bin sözleşmeliye kadro

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 100 bin sözleşmeli personelin kadroya alınması, şehit yakını, gazi, muhtar ve köy korucularına yeni haklar verilmesi, meraların geçici yerleşime açılması, sürücü belgelerinin değiştirilmesinin de aralarında bulunduğu çok sayıda düzenlemeyi içeren “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”u onayladı.
Cumhurbaşkanı Gül, “Torba Kanun”u onayladı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kamuoyunda “Torba Kanun” olarak adlandırılan ve çok sayıda kanunda düzenleme öngören “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”u onayladı.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre Gül, 6495 sayılı “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”u yayımlanmak üzere Başbakanlık’a gönderdi.
Kanun, 4/B’liler, mahalli idareler ile bazı kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan 100 bin sözleşmeli personelin kadroya alınması, şehit yakını, gazi, muhtar ve köy korucularına yeni haklar verilmesi, meraların geçici yerleşime açılması, sürücü belgelerinin değiştirilmesinin de arasında bulunduğu çok sayıda düzenlemeyi içeriyor.

Ek ders ücretlerine yüzde 15 zam !!


Bayram öncesinde anlaşmayla sonuçlanan toplu sözleşmenin metni, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre öğretmenlerin ek ders ücretlerine yüzde 15 zam geldi.

Memurlar, memur sendikaları ve hükümet arasında gerçekleştirilen ve çözüme kavuşan toplu sözleşme masasından öğretmenlere de güzel haberler çıktı.

EK DERS ÜCRETİ ARTTI

Eğitim sektöründe çalışanlarla ilgili de iyileştirmeler yapıldı. Buna göre; öğretmenlerin öğretim tazminatları artarken, yüksek lisans sahibi olanlara ek ders ücreti yüzde 15 fazla verilecek. Yine meslek öğretmenlerinin tazminatları da artacak. (kaynak: memurhaber.com)

14 Ağustos 2013 Çarşamba

Ramazanda Ayvalık'ta geçirenlerin banka hesapları boşaltıldı!

Ayvalık İlçe merkezi ile turistik beldelerinde Ramazan Bayramı tatilini geçiren çok sayıda kişi, tatil dönüşü banka hesaplarının boşaltıldığını görünce şok yaşadı.
Banka şubelerine giden mağdurların durumu bildirmesi üzerine ilçedeki ATM’lerde inceleme yapıldı. Beş ayrı bankanın beş ATM’sinde kart bilgilerini kopyalamak için kullanılan düzenek ele geçirildi.
Şikayet üzerine, mağdurların hesap hareketleri dondurulurken, polis de yurt dışı bağlantılı olduğu düşünülen şebekenin peşine düştü. ATM’lerdeki güvenlik kamerası görüntülerine incelenmek üzere el konuldu. Bankaların, incelemelerini tamamladıktan sonra mağdurların zararlarını karşılayacağı ifade edildi. Bu arada ilçede yaşayan yüzlerce kişinin inceleme nedeniyle hesabının dondurulduğu, ilçede para akışının neredeyse durma noktasına geldiği belirtildi. Polisin olayla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor.

İlköğretim yönetmeliğinde değişiklik


Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, yürürlüğe girdi.
Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 15'inci maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişikliğe göre; okul müdürlükleri, yaşça kayıt hakkını elde eden çocukları okul öncesi eğitime yönlendirebilecek ve kayıtlarını bir yıl erteleyebilecek.
66, 67 ve 68 aylık olan çocuklar velisinin vereceği dilekçeyle, 69,70 ve 71 aylık olan çocuklar ise ilkokula başlamaya hazır olmadıklarını belgeleyen sağlık raporuyla okul öncesi eğitime yönlendirilecek ya da kayıtları bir yıl ertelenecek.

13 Ağustos 2013 Salı

Beyninizi öldüren 11 gıda maddesi Daily Mail gazetesi beyni tüketen ve öldüren 11 gıda maddesini yayınladı. Bu maddeleri tüketmek adeta intihar gibi...


1. Şeker ve şeker ürünleri
Uzun süreli şeker kullanımı nörolojik problemlere sebep olur. Ayrıca hafızayı da zayıflattığı tespit edilmiştir. Öğrenme kabiliyetini zaafiyete uğrattığı da ifade edilmektedir. Bu sebeple şekerden uzak durmak gerekir.
2. Alkol
Alkolün karaciğeri iflas ettirdiği bilinmektedir. Ancak az bilinen diğer etkisi de beyni bitirip tükettiğidir. Sağlıklı düşünme yeteneğini zayıflatır, hafızayı da tüketir. Kısa vadede alkol bırakıldığı takdirde etkileri belli bir düzeyde onarılabilmektedir. Ancak uzun süreli kullanımlarda kalıcı hasarlara da yol açabilir.
3. Fast Food
Yakın zamanda Montreal Üniversitesi´nde yapılan bir araştırma fast food ürünlerinin beynin kimyasını değiştirdiğini ortaya koymuştur. Bu da depresyon ve anksiyete sorunlarına yol
açmaktadır. Fast Food ürünlerinin içindeki katkı maddelerinin öğrenme bozukluğu, motivasyon eksikliği ve hafıza zayıflığına da yol açtığı kanıtlanmıştır.
4. Kızarmış yiyecekler
Bütün işlenmiş yiyecekler kimyasallar, katkı maddeleri, yapay tatlandırıcılar ve koruyucular içerir. Bunlar hem çocuklarda hem yetişkinlerde ciddi beyin hasarlarına yol açar. Kızarmış veya işlenmiş gıdalar beyin sinirlerini zedeler. Bazı yağlar ise diğerlerine göre daha zararlıdır. Doğadaki en toksik ve tehlikeli kızartma yağının ise ayçiçek yağı olduğu tespit edilmiştir.
5. İşlenmiş veya önceden pişirilmiş gıdalar
Tıpkı kızarmış gıdalar gibi işlenmiş gıdalar da merkezi sinir sistemine zarar verir. Bu da dejeneratif beyin bozukluğuna yol açar. İleriki yaşlarda Alzheimer´a neden olur.
6. Çok tuzlu gıdalar
Tuzun kalbe zarar verdiğini herkes bilir. Bilinmeyen şey ise tuzun içindeki yoğun sodyum beyne de zararlıdır ve düşünme yeteneğini zayıflatır. Zekayı da gerilettiği ispat edilmiştir.
7. Tahıllar
Tahılların hepsi beyin fonksiyonlarına zarar verir. Ancak bunun tek istisnası yüzde 100 tam kepekli tahıllardır. Yani tam tahıllar... Eğer çok
tahıl tüketirseniz bu hızlı yaşlanmanıza da yol açacaktır
8. İşlenmiş proteinler
Proteinler kas yapıcıdır. Et ise en yüksek kalitede ve en zengin protein kaynağıdır. Ancak sosis, salam, sucuk ve benzeri gıdalar gibi işlenmiş proteinlerden uzak durulmalıdır. Doğal proteinler sinir sistemini yapılandırırken, işlenmiş proteinler tam tersini yapar. Yani sinir sistemini tahrip eder..
9. Trans yağlar
Kesinlikle her türlü trans yağdan uzak durulmalıdır. Trans yağlar bir çok ciddi soruna yol açar. Kalp sorunları, kolesterol ve obezite bunların en çok bilinenidir. Az bilinen ise beyne de oldukça zarar verdiğidir. Refleksleri öldürür, beyin işlevinin kalitesini düşürür. Ayrıca felç riskini de maksimum düzeye çıkarır. Alzheimer benzeri etkileri de uzun vadede ortaya çıkar.
10. Yapay tatlandırıcılar
İnsanlar zayıflamak için şeker yerine yapay tatlandırıcı kullanırlar. Bunların daha az kalori içerdiği doğru olsa da faydasından çok zararı vardır. Uzun kullanımlarda beyin hasarına ve zihinsel bozukluklara yol açar.
11. Nikotin
Nikotinin zararları saymakla bitmez. Beyinle ilgili olanına gelince... Vücudunuzun en önemli organı olan beyninize kan gitmesini engeller... Kan gitmezse oksijen de gitmez.. Bu da beyninizin yavaş yavaş ölmesine yol açar. Kılcal damarları tıkadığı için nörotransmitterlerin üretilmesine engel olur ve işlevini engeller... Bu da sinir sistemini tüketir.
Daily Mail

Gökyüzünde şölen!

Her yıl ağustos ayında gerçekleşen Perseid göktaşı yağmuru nedeniyle çok sayıda uzay meraklısı gözlerini gökyüzüne çevirdi.


Swift Tuttle kuyrukluyıldızından kopan ve boyutları bezelye ile kum tanesi arasında değişen göktaşları, Dünya atmosferine saatte 120 kilometre hızla girerek gökyüzünde birkaç saniye süren parlak bir iz bırakıyor. Hafta boyunca sürmesi beklenen bu ışık şovunu izlemek için Türkiye’de en ideal zaman, bugün saat 20.00 sonrası. Saatte 60 ile 100 arası göktaşının görülebileceği Perseid yağmurunu izlemek için en uygun yerler de şehir ışıklarından uzak karanlık alanlar. Çıplak gözle izlenebilen göktaşı yağmuru özellikle gökyüzünün kuzeydoğusundaki Perseus takımyıldızı çevresinde görülüyor. Uluslararası Meteor Organizasyonu’nun (IMO) tahminine göre, göktaşı yağmuru bugün ve yarın doruk noktasına ulaşacak.

9 Ağustos 2013 Cuma

Pembe gezegen bulunduDünya'dan 57 ışık yılı uzaklıkta pembe bir gezegen keşfedildi.

ABD’nin Hawaii eyaletinde bulunan, Japonya Uzay Ajansı’na (JAXA) ait Subaru teleskobu, en ilginç Dünya dışı gezegen keşiflerinden birine imza attı. Teleskop, Güneş’e benzeyen bir yıldızın yörüngesinde hareket eden pembe ve gizemli bir gezegeni görüntülemeyi başardı.
NASA’nın Maryland eyaletindeki Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nde görevli astrofizikçi Michael McElwain, “Eğer bu gezegene seyahat etme şansımız olsaydı, sahip olduğu ısıyla parlayan, koyu bir kiraz çiçeği rengini andıran bir dünya görecektik” dedi.
GJ 504b adı verilen pembe gezegenin, buz, toz ve diğer uzay enkazıyla gazların çarpışmasından oluştuğu düşünülüyor. Ancak gezegenin oluşumu hakkındaki sırlar şu an kesin olmaktan çok uzak. 
Jüpiter büyüklüğündeki gaz devi gezegen, yüzeyinde yaklaşık 237 derece sıcaklığa sahip.
Güneşine uzaklığı Dünya-Güneş arasının 43,5 katı 
İlginç gezegen, yıldızına oldukça uzakta bulunuyor.
Pembe gezegenin, yıldızına uzaklığı 4,05 milyar mil. Bu uzaklık, Dünya-Güneş arasındaki mesafenin 43,5 katı..
McElwain, ‘pembe gezegenin yıldızı etrafındaki dönüşünü 100 yıldan uzun sürede tamamladığını tahmin ettiklerini, ancak bu sürenin daha fazla olabileceğini’ söyledi.

NASA Finds A Pink Planet That Challenges Current Theories

Image Credit: NASA's Goddard Space Flight Center/S. Wiessinger
About 57 light years from Earth, astronomers have discovered a large new planet, colored a deep magenta. It’s the second planet whose color has been directly observed by astronomers, the first being HD 189733b. That alone would make this find noteworthy. But equally noteworthy is the fact that the planet itself challenges current theories of planetary formation.
This planet, GJ 504b, is about the size of Jupiter, but has several times its mass. It’s actually so far the smallest planet that’s ever been directly imaged with a telescope, rather than being observed by eclipsing its parent star.
Planets the size of Jupiter appear to be quite common throughout our galaxy – astronomers have discovered many outside of our solar system. But what’s unusual about this planet is that it’s located about 4.05 billion miles from its star – about 43.5 times the distance between the Earth and the Sun. If it were in our own solar system, it would be beyond the orbit of Neptune.
That’s what poses a problem for astronomers. The current model for how Jupiter-sized planets form is called core accretion theory. In this model of planetary formation, after a star is formed, it’s surrounded by a massive field of debris. At some point, comets or asteroids in the field collide, producing a more massive body. That body then collides into other bodies and gets more massive.
Eventually, as the body gets more massive, its gravity starts attracting dust and gasses in the debris field. Like a snowball, the planet gets bigger and bigger as it attracts more mass. Eventually, a gas giant is formed.
But here’s the thing – the orbit of Neptune is about at the outer edge of distances from a star that such planets could form. When they’re out further, the debris is estimated to be too dispersed to form a planet as massive as Jupiter, because there’s just not enough stuff out there to accumulate.
And yet, there’s GJ504b, sitting at a distance much further away from its star than Neptune does ours.
“This is among the hardest planets to explain in a traditional planet-formation framework,” researcher Markus Janson said in a press release. “Its discovery implies that we need to seriously consider alternative formation theories, or perhaps to reassess some of the basic assumptions in the core-accretion theory.”
Earlier this year, astronomers using the Hubble Space Telescope found what they believe to be a planet around the star TW Hydrae.  That planet, too, exists further out from its parents star and is much younger than current planetary formation theories would predict.
Thanks to these observations, astronomers are learning a lot more about planets outside of our solar system. And in the process, they may end up having to re-think how those planets developed.

Merkel siyaseti bırakacak

Almanya Stern dergisi, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in 2016'da siyaseti bırakacağını iddia etti. Buna göre Merkel, 22 Eylül'deki seçimlerde yeniden seçilirse 2016'da, yani başbakanlıktaki üçüncü dönemi bitmeden bir yıl önce siyaseti bırakacak.
Dergiye göre Merkel, emekliye ayrılınca kocasıyla birlikte uzun süredir hayalini kurduğu dünya turuna çıkarak Güney ve Kuzey Amerika'yı derinlemesine keşfedecek.
Merkel'in seyahat planlarını detaylarına kadar anlatan makale, Merkel'in Kuzey ve Küney Amerika'yı bağlayan bağlayan otoyolu arabayla kat edeceğini de ileri sürdü. Ancak Merkel'in sözcüsü, "emeklilik" iddialarını yalanladı.